ADANA’DA SAVUNMA SANAYİİ BULUŞMASI
Haber

ADANA’DA SAVUNMA SANAYİİ BULUŞMASI

Savunma Sanayii Başkanı Demir, ‘Savunma Sanayii Adana İl Buluşması' programında ADASO'da sanayicilerle buluştu.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit, Serdar Demirel, Harun Çelik, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç ve sanayicilerin katıldığı toplantıda sırasıyla Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Vali Elban ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir bir konuşma yaptı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Savunma sanayiinin kullandığı sistemler savaş koşulları için üretilirler. Bu nedenle sivil kullanım için olan araç gereçlerden daha sağlam, üstün ve dayanıklı olmak zorundadırlar. Üstelik maliyetleri de yüksektir. Böyle ürünleri üretmek söylediğim sebepler yüzünden kolay değildir. Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman sanayinin gelişmesinin temelinde savunma sanayilerinin olduğunu görürsünüz. İyi bir savunma sanayiniz varsa iyi bir teknoloji ve sağlam bir üretim altyapısı ile beraber yüksek yetenekleri olan teknik personeliniz, mühendisleriniz de var demektir.” dedi.

Gelişmemizi engellemek isteyen uluslararası aktörlerin Türk savunma sanayisini baltalamaya yönelik yaptığı tutarsız uygulamalar, bu işi ne kadar doğru yaptığımızın en önemli belirtisi olduğunu söyleyen Başkan Kıvanç, “Bugün ülkemiz, savunma sanayisi alanında adından söz ettiren bir konuma gelmiş, rekabetin had safhaya ulaştığı uluslararası pazarlarda ağırlığını fazlasıyla hissettirmeye başlamıştır. Savunma sanayimizdeki yerlilik ve millilik oranımızın yüzde 70'lerin üzerine çıkması, dünyanın önde gelen ilk 100 savunma kuruluşu arasında 7 yerli firmamızın olması ve TSK'nın ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, dost ve müttefik ülkelerin savunma ihtiyaçlarını da karşılayacak duruma gelmesi ülke olarak savunma sanayisinde dünya ile yarışır hale geldiğimizin bir kanıtıdır. Hayata geçirilen projelerle adeta bir başarı hikayesi yaratan Türk savunma sanayii, kendi tankını, helikopterini, gemisini, denizaltısını, insansız hava aracını ve jet motorunu üretebilecek kapasiteye ulaşmıştır. Milli muharip uçağımızın da hangardan çıkacağı günleri hasretle bekliyoruz. Bunlar için ülke olarak sizlere minnettarız. Allah gücünüzü, enerjinizi artırsın.” diye konuştu.

Türkiye’de sanayileşmenin ilk öncü illerinden biri olan Adana, 180 yılık köklü sanayi geçmişi güçlü ve modern altyapısı ile savunma sanayiine tedarik için hazır olduklarını vurgulayan Başkan Kıvanç sözlerini şöyle tamamladı;

“Sanayi anlamında büyük potansiyel ve kapasiteye sahip bir il olarak Adana, savunma sanayiinde de pay almayı hedeflemektedir. Bu anlamda Ülkemizin ve sanayimizin gelişmesi için üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmek amacındadır. Bunun için hazırdır. Adana Sanayi Odası olarak; üye firmalarımızın stratejik öneme sahip Savunma, Havacılık ve Uzay sektörlerinde daha fazla pay alması amacıyla önemli çalışmalar yapıyoruz. Savunma sanayisinden alınan payın artırılmasına yönelik girişimlerimizi devam ettirmekte, sektör firmalarının katılımıyla küme altyapısı oluşturmaya çalışmaktayız. Adana olarak savunma sanayine daha fazla katkı yapmaya hazırız. Bugün yapılacak toplantı ve firma gezileri bu kapsamda çok önemsemekteyiz.”

Toplantıda konuşan Adana Valisi Süleyman Elban, “Çok güzel bir coğrafyada yaşıyoruz, çok güzel bir vatana  sahibiz ve bu güzel vatanda huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Barışı, huzuru hem kendimiz hem de bulunduğumuz coğrafya için en çok arzu eden millet biziz; fakat bizim tek başımıza huzur istememizin çok da bir kıymeti yok. Onun için başka niyetle olanlara karşı bir caydırıcılığımızın da olması gerekmekte; ülkemiz gelişirken buna paralel olarak belki bundan bir adım önde savunma sanayimizin de gelişiyor olması lazım.” dedi.

Savunma sanayilerinin ülkelerin sanayi ve teknoloji gelişmelerine öncülük ettiğini belirten Vali Elban, “Özellikle son 20 yıl içerisindeki savunma sanayisindeki baş döndürücü gelişmeler ve ilerlemeler özellikle hem askerimizin hem de güvenlik güçlerimizin kullanmış olduğu yerli ve milli savunma sanayi oranlarının çok yüksek seviyelere gelmiş olması bizim bu anlamdaki güvenimizi ve güvenliğimizi çok ciddi manada olumlu etkilemiştir.” dedi.

Savunma sanayisinin artık bu işe katkı sunmak isteyen insanların hizmetine de açıldığını vurgulayan Vali Elban, “Bu anlayışla, hem teknoloji ve sanayinin gelişmesine katkı sağlanmaktadır hem de özel sektörün imkan ve kabiliyetlerinden de maksimum yararlanarak ülkemizin yararına kullanılması hedeflenmektedir.” dedi.

Vali Elban, toplantının köklü sanayi şehrimiz olan Adana'da yapılıyor olmasının mutluluk verici olduğunu belirterek toplantıyı organize eden Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığına ve Adana Sanayi Odasına teşekkür etti.

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Savunma sanayii ülkemizde son zamanlarda giderek artan bir sektör. Savunma sanayimizdeki başarılardan bahsederken ülkemiz savunma sanayii yanında genelde savunma sanayii ekosistemi ve teknoloji alanlarında önemli bir faaliyet ve gelişme içerisinde değil ise savunma sanayii içerisinde iyi olması mümkün değildir. Tekil örnekleri olsa bile sürdürülebilir olmaz. Sizlerin yaptığı faaliyetler ve sizlerin yaptığı faaliyetlerin genel olarak ülke içerisindeki çeşitli sektördeki etkileri o faaliyetlerdeki milli teknoloji, yerli üretim kavramları ne kadar öncelik alırsa Türkiye toptan bir yerlileşme, milli gelirin artması ve kabiliyetlerinin artması gibi bir sürece girer. Yoksa savunma sanayi tek başına yeterli olmaz. Savunma sanayindeki gelişmelerin arkasındaki en büyük güç irade. Malum Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘Savunma sanayii benim şahsi himayem altındadır’ dedi. Bu Türkiye için sektörün önemini gösteriyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin 10 yıl içerisinde birçok sorunla mücadele ettiğini kaydeden Prof. Dr. Demir, “Türkiye 2000’li yılların başından 2010’lara doğru gelirken iyi bir politika ile çevresindeki ülkelerle dostluk içerisinde geçirme amacını özellikle vurgulayan bir konumdaydı. Amerika Birleşik Devletleri’nin Körfez Savaşı’ndaki komutanı 2009 yılındaki bir görüşmemizde ‘Türkiye’nin uyguladığı yumuşak güç politikası, çok iyi ve akıllıca bir politika ancak şunu unutmayın ki yumuşak güç politikası sert güçle desteklenmez ise başınız derde girer.’ dedi. 2010’dan sonra yavaş yavaş gördük ki bir anda imajı çok iyi olan Türkiye, imaj bozulmasıyla karşılaşmaya başladı. Türkiye, içeriden ve dışarıdan bazı muhtelif tehditlere ve karıştırmalara muhatap olmaya başladı. 2009 Türkiye’sini düşünün ne Suriye problemi var, ne Irak bu kadar karışık ne Ermenistan-Azerbaycan problemi var ne Yunanistan’da bu kadar güç biriktirmesi var. Ama şu anda hepsi var. Eğer bu ortamda biz bu kadar güçlü olmasaydık, kendi göbeğimizi kendimiz kesecek, milli politikalarımızı uygulayacak, bize tehdit olan gücümüz olmasaydı bugün başkalarının çizdiği politikada, iç bütünlüğümüz, vatan endişemiz olacaktı. Çok değil 10 yıl kadar önce etraf süt liman iken 10 yıl sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız dertleri siz düşünün.” ifadelerini kullandı.

Yerli ve milli birçok silahın yapıldığını anlatan Demir, “Bu açıdan hazırlığı yapmak her şeyin başında geliyor. Bu günlerin geleceğini önceden öngörmek lazım. Düşünün 6 sene önce kuvvetlerimizin envanterinde yerli bir tüfek yoktu, şimdi 5-6 çeşit tüfek var. 3 yıl öncesine kadar yerli hava savunma sistemimiz yoktu, şimdi ise 4 tane hava savunma sistemimiz var. Denizde Doğu Akdeniz, Mavi Vatan derken güçlü şekilde sesimizi çıkartabiliyorsak milli korvetlerimiz var, denizaltılarımız, hücum botlarımız, bir dizi hızlı, yavaş destek gemilerimiz tersanelerimizde üretilmeye devam ediyor. Helikopterlerimiz geliyorlar. Çeşitli menzillerde muhtelif füzelerimiz, silahlarımız var. Bunlarda performans gösteren sistemler. İHA-SİHA kabiliyetlerini bütün dünya görmekte. Birçok şey sayabiliriz. Sadece bu yolculuğun, hazır ol cenge meselesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için buradayız. Bu hazırlığı hep beraber yapmamız gerekiyor. Bu hazırlık sürecinin Türkiye’nin bir huruç harekatı olması gibi gitmesi gerekiyor.” dedi.

Türkiye’nin artık küresel bir güç olması gerektiğini, buna mecbur olduğunu aktaran Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, daha sonra şunları söyledi:

“Türkiye artık küresel güç olmak durumunda, buna mecbur. Algısı da artık bu boyutta. Ağustos ayında bir savunma sanayi fuarı yaptık. Bu fuarda çok sayıda yabancı ülke vardı. Geniş olarak da Afrika ülkelerinin katılımını gördük. Afrika, kaynakları ve geleceği çok zengin görünen bir kıta ama yıllardır ıstırap içinde, kan içerisinde kalmış bir kıta. Bu kıtadaki ülkeler bize geldiklerinde artık Türkiye’yi küresel güç ölçüsünde gördüklerini ve Türkiye’yi bambaşka bir yerde konumlandırdıklarını gördük. Türkiye sadece kendisi için var değil. Etrafta çok sayıda mazlum, ülkeye şuanda rol model olmak konumunda. Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ derken bir hakikati haykırıyordu. İsrail’in yaptığı zulümleri herkes görüp özel ortamlarda konuşurken açık açık konuşan sadece Cumhurbaşkanımız oldu. Şimdi, ‘Daha adil bir dünya mümkün’ sloganının Afrika ülkelerinde afişler halinde asıldığını görüyoruz. Bu duruş, bir uyanışa, dünyadaki adil olmayan gidişe de bir dur demenin ümit ışığını oluşturuyor. Bu ışığı hep beraber yakmak durumundayız. Savunma sanayii, önemli kaynaklar isteyen, uzun soluk isteyen, bilimin arkasında olması gereken bir sektör. Ülkemiz insanında büyük bir enerji, gençliğimizde büyük bir dinamizm, sanayicimizde cesaret ve kararlılık var. Bunu şu anda birleştirmek, çeşitli alanlarda Türkiye’yi baş ülkeler arasında görmek durumundayız. Biz bunun için buradayız. Sizler bu idealde bizimle berabersiniz. Yapmamız gereken şey bu ideale giden yolda bir yol haritası oluşturmak, bunları sözde bırakmamak ve adım adım başarıya doğru yürümek. Bu sadece savunma sanayi alanında değil, buluş ve üretim diğer alanlarda etkili olmak durumunda. Çok alanlı, çoklu teknolojiler konusunda hep beraber çalışmak durumundayız.” dedi.

//